21 Ocak 2010 Perşembe

Kadına ve Kebaba dair

Geçen gün ( buzdolabının boş olduğu bir gün ) kitap defter altlarından, lap top arkasından,halı kenarlarından bulduğum bozuk paralar ile kebap siparişi verdim. Uzun zamandır ana yemeklerinden sonra adanalılı ustanın nasırlı elleriyle özenle yoğurmuş olduğu acılı adanayı 5-10 dakika sonra ellerimde olacağının heyecanını yaşadım.

Eve servisi olan kebap salonumuzun tek kaşlı çırağı kapımızı çaldı ve yüce görevi gerçekleştirmişti. Şimdi yapılması gereken çiğköfte hediyeli gelen kebabı mideye indirmek. Burdan kadınlara nasıl bağlanır diye merak ediyorsunuz şimdi bağlıyorum tatlım.

Düşündüm durdum. Ve dedimki;

"kadınlar kebap olsa kim ne nasıl kebap türü olurdu ?"

Küçük bir sınıflandırma sonucunda şu kararlara vardım;


Beyaz tenli olup balık etli olanlar kesinlikle Tavuk Şişler.

Bu gibi kadınlar genellikle 'Gerçek aşk' ı bulamamaktan yakınırlar. Veya aldatılmış olmanın vermiş olduğu dayanılmaz kuyruk acıları vardır. Bunlar Tavuk şişler çünkü ucuz ve çoğu kebapçıda bulabilirsin. Tavuk olduğu için tercih meselesi devreye girer. Kimileri tavuk sevmez et tercih eder. Ama tavuk şişinde alıcıları vardır elbet. Hiç olmazsa çoğu erkeğin midesinden bir kerede olsa 'tavuk şiş' geçmiştir.

Kaşar olanlar ACILI ADANAYA !

Kıymasındanda anlıyacağımız gibi bu kategoriye girenler mıncıklanmaktan bilhassa hoşlananlardır. Ne kadar mıncıklanmışsa, tadı o kadar iyidir. Sarışınların büyük bir bölümünü ve solaryumdan dolayı kömüre dönen marka meraklısı kızları da bu kategoriye alıyorum tatlılarım... Bunlar kendi başlarına bir işi beceremezler. Bir şeyi yapmaları ve başarılı olmaları için daima başkalarına ihtiyaç duyar. Adana kebabında olduğu gibi kıymanın kendisi çok lezzetli değildir. Ancak kebap ustasının soğan kokulu eliyle mıncıklanmasıyla tadını ve lezzetini bulan bir türdür. Çoğu erkek zamanında acılı adanayı iştahla yer. Fakat belli bir zamandan sonra gözü başka kebaplara kayar.

Sıradanlar URFAYA

Fazla bir şey söylemeye gerek yok. Türkiye'de kadınların yarısı neredeyse URFA kebabı.. Universitesinde 'inek' muamelesi görenler, ev hanımları, çocuk bakmaktan işe başlamayan kadınlar, muhafazakar bir hayat süren kadınların çoğu bu türe mensuptur. URFA bu tatlım... Acılısı desen yok lavaşa sarsan tadı gelmez. E sade ye yok illa tuz dökücen veya bulgur pilavıyla yiğecen. Sıradan işte sıradan. Ama bu kebabın özelliği tek bir deneme hakkının olmasıdır. Urfa yersen hep urfa yemeye devam edersin. Yiyipte beğenmezsen yediğinle kalırsın öyle ! Yani nikahı urfa kebabı türünden bir kadına basan damat daha sonra bu sıradanlıktan sıkılıp kısa zamanda aldatır. Veya nikahı basmanın vermiş olduğu pişmanlıkla yaşayan damat, doğan çocukları adına geçim mücadelesi vermek için çalışır durur.

Kuzu ŞİŞ

Bu kaliteli işte. Erkek tabiriyle ele avuca gelenlerden. Bütün erkekler sofrasında kuzu şişin bulunmasından hoşnut olur. Bunlar şu zamana kadar saydığım kebap türleri arasından 'en pahalı' sıdır. Zengin ve başarılı erkeğe oltayı takan bakımlı ev hanımlarını bu kategoriye alıyorum. Dez avantajları bu türden fazla olması. Yani her kebap salonu kuzu şiş yapıyor ama yapmadan yapmaya fark var. Birisinin lezzetine doyum olmaz diğeri seni kusturur ama her ikiside nitekim kuzu şiştir. Paralı erkekler bunlara sahip olur fakir olanlar ise daha fazla para verip kuzu şiş yemektense 2 tavuk şiş veya 2 urfa yemeyi tercih ederler.


İçi seni yakar dışı beni

Hani kilolu, sinir hastası, kompleksli kadınlar nerede diyorsanız onlar İÇLİ KÖFTE. Sorunlarını, dertlerini, kederlerini hep içinde yaşayan kadınları buraya alıyorum. Dışardan basit bir hamur gibi görünür. Ama malzemesi onun içindedir içinde... ( ama soğuksa hiç yenmiyor. Mikrodalgaya koyup ısıtmak gerekir. )

Ben mi?

Ben ve benim gibiler TAS KEBABI tatlım. Çünkü her kebap salonunda bulunmam. Bulunduğum yerlerde de en gözde kebap ben olurum. 'Meşhur' sıfatını da ismimin önüne alırım. ;)

Çünkü ben tekte lezzetliyim yanımda her hangi bir şey olsa bile (püre, pilav) lezzetliyimdir.



Hayır ukala değilim. Her kadın 'kendine' güzeldir.

Yalan mı?

7 Genel ev müşterisi:

seyrekzamanlar dedi ki...

birde cağ kebabı var. en tehlikeli kadın türü budur.

siniri,yağı,kemiği alınmış löp etten yapıldığı için pahalıdır.memnun etmhesi zordur o yüzden.hep pahalı yerlere götürmen gerektiğini zannedersin ama neticede bir kebapçı yeterli olur.

bir gece sütte bekletilmiş et olduğundan kendilerini çok masum zannedersin.böyle bir laf deseb kırıldı kırılacak.
ama sert baharatlarla mıncıklanır bu kebabın eti.o yüzden ummadığın bir şekilde ağzına sıçabilir bu kadın.bi tarafından kan alır ruhun duymmaz.
oltu,tortum,cağ bir sürü adı var bunun.kesin bir ismi yok , adana-urfa vb. gibi. o yüzden her an sert bi hamleyle karşılaşabilsin.yeirne ve zamanına uygun bir şekilde çağırmassan göte gelirsin.
dönere benzer.ama yatıktır. süt falan dedik ama içten içe kaşar bi ruh vardır bu kadın pardon kebap türünde. hem kısık ateşte hem harlı ateşte yatmaya,tenhada sevişmeye,mıncıklaşmaya bayılırlar.

yanında soğan,domates,sumak vb. eklerle servis edilir. ne kadar alengirli de olsa yanına bir şeyler eklemek şart.buna kapris diyoruz.

yediğinde önce haz alırsın.sonra midene oturur.iki büklüm olursun.sonra kabız yapar.içinde yer eder. sıçıp atamassın g.t
nü parçalar. sonra bi bakmışsın ishal olmuşsun tutamıyorsun totoşu. arıtma işlemi bittiğindeyse içinde kokusu kalır.lezzedi damağındadır ama ağzını kokutur.

en tehlikeli kadınlar cağ kebabından çıkar.sinsidir,fahiştir,yolludur,bezdirir,zevkini de esirgemez.

bu kebabın diğer adı bayan kaprisli gizli şıllık.

gwen dedi ki...

ben bir içli köfteyim sanırım...

~Turuncu Bayan~ dedi ki...

Seyrekzamanlar;

Bu anlatımın gayet yaratıcı olmuş seyrekzamanlar. Böyle bir yazıyı asıl senin yazasın varmış benden önce. Çağ kebabını bilmenle de bir kebap fanı olduğunu tahmin edebiliyorum tatlım.

Yalnız en tehlikeli kebap konusunda hem fikir değilim. Çünkü şemsiyeyi genişletirsek daha konulması gereken iskender, beyti gibi kebaplar vardır ki anlatması uzun hele benim gibi üşengeç bir tas kebabına iyice uzun.

~Turuncu Bayan~ dedi ki...

Gwen + cats;

Yoksa karşımda gizemli bir bayan mı duruyor ! Dışı sade ama içinde fırtınalar kopan bir pembe dizi kahramanı mı ?

Doğrusu içinde bulunduğun kategori güzel tatlım. ( ama paketle eve gelen bir içli köfte mikrodalgasız gerçekten çekilmiyor. Bunu nedense hep hatırlatma çabasındayım. )

Harika dedi ki...

Nedense kendimi ana yemek lansmanına, hele hele kebabın herhangi bir çeşidine sokamadım.

Ben olsam olsam, gecenin SON servisi ve damakta EN son tadı bırakan lezzet olurum; ki o da tatlıdır zaten...

Dondurmayla, kaymakla, fıstıkla, sosla gittiğim de olur; sade halimle mutlu ettiğim de olur.

Ama beni seçmek zevk ve para işidir.

Kebeba çok sarma bebeğim, sonra kilo falan yapar. Bilirsin bir kadının kendisine en büyük ihaneti, balkon olmaktır.

~Turuncu Bayan~ dedi ki...

Sen bu yorumu yazarken ben kebab yiyodum desem ne dersin seksi arkeolog hanım ? =)

Harika dedi ki...

ele avuca gelen de makbuldür derim ne diyeyim şekerim =D