EveeeeeeeeeeeeeT... Uzun bir aradan sonra soğuk kış günü aranıza geri dönüp sıcak neskafemle sizlerin ( yani beni takip eden herkes ) arasına sığışıp sohbet etmeyi özledim. Benim daha tanışmadığım beni takip eden nice tatlılarım ( ben takipçilerime böyle seslenirim ) hepiniz kamarama hoşgeldiniiizzz * Önce duş alın sonra yanıma uzanın bakiyim.
Keyifli bir ~sosyal masturbasyon~ yapmayalı çok oldu çünkü...
Bir yıl daha her zaman ki gibi altımızdan 'kaydı' gitti. Neden mi alt ?? Çünkü ben üstte olmayı severim tatlım =) Yatakta da hayatta da yukarıdan bakıp aşağada olan biten şapşallığı seyrederim gerek zevk alırım gerekse alır gibi yaparım ama yaptığım işi her zaman sonlandırırım.
Herneyse,
Etrafımda arsız yüzsüz bi hayli ÇOK . Özellikle bazı kadınlar ile tek ortak noktam küçüklüğümüzde supradyn (yılların iştah açıcı sarı renkli şurubu) içmiş olma ihtimalimizin olmasıdır diye düşünüyorum bazen. Arkadaşımla benim ayaklarımızın koktuğu düşüncesiyle pofuduk terliklerin önümüze atılmasıyla bu düşüncem daha bi netleşti.
Bölümden bir arkadaşımızın kız arkadaşıyla birlikte yaşadığı evinde misafirdik. İçeri girip salona oturduktan sonra burnumuzu keskin bir kokunun yarması ile yapılan ilk hareket oldu bu. Yanımda oturan arkadaşımın yağmurdan ıslanmış yünlü çorapları koku eylemini gerçekleştirdiğini bas bas bağırıyordu. Evin kedisi bile kokunun etkisiyle garip triplere girmiş ardından ıslak çorapları düşmanı bellemişti. Bakışlarıyla sehpanın altından süzüyordu ayak parmaklarını.. Ev sahibi de (yani hem cins bayan arkadaş ) milletimizin yıllardır uyguladığı taktik olan "Yerler soğuk şunları üşütmeyin giyin." deyip ama içerisinde "Ayaklarınız g.tüm gibi kokuyor.Salondaki yaşam şartları tükenmeden giyin şunları !!" gibi gizli mesaj içeren klasik cümleyi söyledi. Terliği uzatan bir bayandı sonuçta. Akıllı ve sinsiydi . . . Kokunun yünlü çoraptan geldiği çok belliydi. Ama kendi erkek arkadaşının ayaklarıma iltifat etmesinin vermiş olduğu dayanılmaz hazımsızlık, ayaklarımı ortadan kaldırmasına yetecek bir sebepti.
Ben de bir kadındım ve bu hamlenin sebebini başından beri biliyordum. Boşuna 'Fahişe' değiliz AYOL! İntikamı soğuk bir yemek olarak hiç bir zaman sevmedim. Soğursa bile mikrodalgada ısıtıp yerim hiç umrumda olmaz.
Ve ben yapacağımı bilirim !
Erkek olsaydım, ilerleyen zamanlarda bu hareketine kuvvetli bir şekilde osurarak karşılık verip odayı tozu dumana kattıktan sonra içimden; "Hadi buna da terlik uzatta göreyim KALTAK !" diye geçirirdim. Veya o an bir bayan olarak turuncu damarım tutsa, terliği uzatırken çenesinden tutar hafifçe başını kaldırara kulağına eğilir; "Sadece bu ayakla yatmak isteyen bile var. sevgilinin küçük iltifatı bu kadar zoruna mı gitti DOLMA BACAK ?! " deyip ağzımdaki sakızı alnına yapıştırırdım. Ama yapmadım. Haz almak adına intikamımı zamana yaydım.
Erkekler aralarında sohbete gireli çok olmuştu. Hiç bir b.ktan haberleri yok, karşılıklı duran iki tane 'kütük' kıvamındaydılar. Arkadaşım kuzu gibi pofuduk terlikleri kızararak giymiş koku terliğin içinde patlamaya hazır saatli bomba gibi hapsolmuştu. Kütüğün sevgilisi de durmadan erkeklere hizmet ediyor hamarat şılpıntıyı oynuyordu resmen. Her oturuşunda da giymediğim pofuduk terliklere bakarak uyuz oluyordu. Tekrar mutfağa gittiğinde sigara ağızlığımı ve sigarımı çıkartarak 'küllük' gibi görünen en yakın bibloyu elime aldım ve sigaramı yaktım. Servis edilen kahvelerin fincana dökülmüş olmasından da anladım ki dolma bacağın sinirleri alt üst olmuştu. Mutfağa tekrar dönerken dayanamayıp "O küllük değil ama !" deme cesaretini buldu kendisinde.. Kaşlarımı kaldırıp Ava Gardner edasıyla erkek arkadaşına dönüp baktığımda "Olsun sonra yıkarsın olur biter. Şimdi balkonda soğukta içmesin." diyerek golü sevgilisinden yemiş oldu."Biz evde sigara kullanmayızda... ondan öyle tepki verdi" diyerek ekledi. Ben de 'şuh' bir gülümseme ile biten sigaramı biblonun üstüne söndürdüm. .
Ev sahipliğini yapmadığım ama kolayca alt ettiğim bu maçın son dakikalarında kedisi kucağında konuşmayan soluk benizli yenik bir kadın, ardarda yakılan beş sigaranın yapmış olduğu dumanaltı bir oda vardı.
Sohbet bitip evden çıkmadan 5 dakika önce de arkadaşıma dönerek " Şu terliklerle aptal gibi görünüyorsun çıkar şunları artık" demem ile beraber saatli bomba ( muthiş ayakları ) tekrar günyüzüne çıkarak kedinin tüylerini kaldırtacak kadar keskin bir kokunun yayılmasıyla son buldu gecem.
Tabiki bu intikam seksinin en doruk noktası da vişne çürüğü renginde olan rujlu dudaklarımı uzata uzata ev sahibi olan 'bayancık' a 'HOŞÇAKAL TATLIM'
demek oldu tabi ki...